50 üniversiteye 50 milli atölye

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İlk etapta 50 üniversitemizde kuracağımız milli teknoloji atölyeleri, öğrencilerimize yeni alanlar oluşturacak ve yeni imkanlar sunacak. Bu atölyeler Türkiye’nin geleceğe çok daha güçlü yürümesini sağlayacak, pek çok büyük işin başlangıcına vesile olacak” dedi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.gencfm.com.tr

İSTANBUL (İGFA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Törenine katılarak ilk dersi verdi. Törene Esenler Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Feyzullah Sert ile Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, rektör yardımcıları, dekan ve bölüm başkanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Akademik yıl açılış dersi veren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin Ar-Ge insan kaynağının 20 yıl öncesine göre 29 binlerden 272 binlere çıktığını belirterek, 2002 yılında 1 yılda yapılan patent başvurusu sayısının 414 olduğunu, şimdi ise yılda 9 bin patent başvurusu yapıldığını söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Türkiye'nin Ar-Ge harcamalarında özel sektör payı yüzde 30'un altındayken şimdi yüzde 60'ın üzerine çıktı. Bu dönemde bilimsel yayın kapasitemizi yükselttik. Türkiye'de 1 yılda gerçekleşen bilimsel yayınların sayısı son 17 yılda 16 binden 50 bine yükseldi. Türk sanayii, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinden aldığı güçle bugün dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Özellikle son dönemde yüksek teknoloji sanayi üretiminde ciddi gelişme kaydettik. İhracatımız 262 milyar dolara ulaştı. Bundan 20 yıl önce 36 milyar dolar ihracattan söz ediyorduk ve bu ihracatın yüzde 95’ten fazlası sanayi ürünlerinden oluşuyor. İmalat sanayimiz yani üreten gücümüz bugün ihracatımızın öncüsü konumunda. Bu alanda dünya ticaretinde Türkiye'nin payı binde 5 seviyesinden yüzde 1,07 seviyesine yükseldi. Yani adeta dünyada bir Türkiye üzerine Türkiye daha ilave ettik. Bunu kendi insanımızın emeğiyle, gayretiyle başardık. Bugün Türkiye, Çin'den Avrupa kıtasına kadar en fazla sayıda ürünü en fazla ülkeye rekabetçi şekilde ihraç edebilen ülke konumuna geldi. Bu geniş coğrafyanın ihracatta lider ülkesi Türkiye'dir” dedi. 

“İnsansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz”

Bugün Türkiye’nin güneş paneli, ticari araç, beyaz eşya, demir çelik ve çimento üretiminde Avrupa'da lider olduğunu vurgulayan Bakan Mehmet Fatih Kacır, insansız hava araçları üretiminde dünyada lideri olduğunu ifade etti. Bakan Kacır, “Otomotiv sektörümüzün ihracatı 35 milyar dolara ulaştı. Kimya sektörümüzün ihracatı 30 milyar doları aştı. Makine sektörümüzün ihracatı 25 milyar doları yakaladı. Bütün bunlar katma değerli yönetim yaptığımız alanlar. Aslında savunma sanayiinde yerleşme ve millileşme Türkiye için bir tercihten öte bir zorunluluktur. Bugün savunma sanayinde yıllık ihracatımızı 250 milyon dolardan 5,5 milyar doların üzerine çıkarabilmişsek, savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren firmalarımızın yıllık gelirini 1 milyar dolardan 12 milyar dolara yükseltebilmişsek, proje sayısını 60'dan bin üzerine çıkarabilmişsek, yürüttüğümüz projelerin sayısı 5.5 milyar dolardan yaklaşık 100 milyar dolar düzeyine yükseltebilmişsek, bütün bunlar bu alanda kurduğumuz ekosistem sayesinde mümkün olmuştur. Bugün Türk Savunma Sanayi'nin 3 bin 500 firmamızda 90 binden fazla arkadaşımız çalışıyor. Geçtiğimiz hafta TUSAŞ'a bir terör saldırısı oldu. TUSAŞ bizim gözbebeklerimizden biri. Tabii şunu çok iyi görüyoruz, anlıyoruz. Türkiye'nin savunma sanayindeki hızlı yükselişi ve kazandığı iddia, Türk savunma sanayi sistemlerinin dünyada harp paradigmalarını değiştiriyor olması, sadece topraklarımızdan söküp attığımız terör örgütlerine değil onların arkalarındaki şer odaklarını da fazlasıyla rahatsız ediyor. TUSAŞ'ta bir mühendis kardeşimizin hemen o saldırı gününde, söylediği sözler aslında bizim tavrımız. Mühendisimizin ‘Hainlere inat, daha fazla çalışacağız, daha fazla öğreteceğiz’ demişti. Bu önemli bir yaklaşımı ortaya koyuyor” dedi.

“50 üniversiteye 50 milli teknoloji atölyesi kuracağız”

Türkiye’de ilk etapta 50 üniversitede kurulacak olan milli teknoloji atölyeleri hakkında bilgi veren Bakan Kacır, “Bu atölyeler, öğrencilere yeni alanlar oluşturacak ve yeni imkanlar sunacak. İlk yılımızda 50 milli teknoloji atölyesinin 50 üniversite kampüsünde kurulmasını hedefliyoruz. Bu projeler, Türkiye’nin geleceğe çok daha güçlü yürümesini sağlayacak, pek çok büyük işin başlangıcına vesile olacaktır. Milli teknoloji atölyeleri, öğrencilere uygulamalı eğitim fırsatları sunarak, onların teknoloji alanındaki yetkinliklerini artırmayı ve Türkiye’nin teknolojik kapasitesini geliştirmeyi amaçlıyor. Bu atölyelerin, gençlerin bilgi ve becerilerini güçlendirmek için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum ve ülkemizin milli hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacak projeler arasında yer alacağına inanıyorum” diye konuştu.

“Öğrencilerimiz sanayi ile iç içe çalışma gayretinde olsunlar”

Gençlerin ve öğrencilerin sanayiye dahil olmalarının önemini vurgulayan Bakan Kacır, öğrencilerin özellikle staj programlarıyla sanayi tecrübesi kazanmalarını ve Türkiye’nin üretim gücüne katkıda bulunmalarını arzu ettiklerini belirtti. Bakan Kacır açılış dersini öğrencilere tavsiyelerde bulunarak tamamladı: 

“Arzu ediyoruz, ümit ediyoruz ki, öğrenci kardeşlerimiz özellikle öğrenim hayatları içerisinde staj programları ile sanayiyle iç içe çalışmalar yürütmek konusunda gayret içinde olsunlar. Sanayi tesislerinde staj programlarına katılsınlar, kendilerini Türkiye’nin üretim gücüne güç katmaya, öğrencilik döneminden itibaren daha kuvvetli bir şekilde hazırlasınlar. Yeni nesil teknoloji girişimcilerimizin başarılarını önemsiyoruz. Bu alanın ekonomide yeni öncü alanların başında geldiğine inanıyoruz.”

“Değişime liderlik eden eğitim yaklaşımımızla öncü bir rol üstleniyoruz”

YTÜ’nün geleneği olan 113 yıllık bir çınar olduğunu ve Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Yıldız’ı olarak hedeflerine emin adımlarla yürüdüğünü belirterek konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Eyüp Debik “2 bin 424’ü yabancı uyruklu olmak üzere toplamda 40 bin 907 öğrencimizle köklü ve aynı zamanda yenilikçi bir üniversite olarak eğitim öğretime devam ediyoruz. YTÜ olarak sadece mühendislik, mimarlık, ekonomi, sanat ya da işletme alanındaki kaliteli eğitimimizle değil değişime liderlik eden eğitim yaklaşımımızla öncü bir rol üstleniyoruz” dedi. 

YTÜ’nün YÖK Araştırma Üniversiteleri Performans Listesi ile TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteler Endeksi'nde devlet üniversiteleri arasında ilk dörtte yer aldığını belirten Rektör Debik, YTÜ’nün Erasmus ve diğer öğrenci değişim programlarında Türkiye lideri olduğunu vurguladı.  Uluslararası derecelendirme kuruluşlarına göre 3 alanda dünyada ilk 100’de yer aldıklarını belirten Prof. Dr. Debik, “Dünyada temiz enerjide 20’inci, kaliteli eğitimde 26’ıncı, inovasyonda ise 69’uncu sıradayız” diye konuştu. 

“Kapsamlı bir AR-GE kültürü geliştirme programı başlatıyoruz”

Rektör Prof. Dr. Eyüp Debik, “Yeni dönemde yapay zekâ tabanlı Kalite Güvence Sistemleri ile dijital dönüşüm gerçekleştirerek üniversitemizi ‘sistemlerle yönetilen güçlü ve örnek bir üniversite’ haline getireceğiz. Üniversitemizin bilimsel araştırma ve yenilik potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kapsamlı bir AR-GE kültürü geliştirme programı başlatıyoruz. Akademisyenlerimizi disiplinler arası araştırma grupları etrafında bir araya getirerek sinerji oluşturacağız. Yıldız öğrencilerimizin TÜBİTAK 2209-A ve B Programları kapsamında kabul edilen 292 projesiyle üniversitemiz Türkiye’de birinci oldu. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu başarının yeni Yıldız öğrencilerimizin katkılarıyla artarak devam edeceğine inanıyorum. YTÜ olarak Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’e ve Avrupa İstatistik Kurumu EUROSTAT’a tam üyeliğimiz bulunuyor. Öne çıkan uluslararası üniversite ağlarına da başvuracağız. TEKNOFEST ile diğer ulusal ve uluslararası bilimsel ve teknolojik etkinlikler, öğrencilerimizin potansiyellerini ortaya çıkarmaları bakımından çok önemli. Öğrencilerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Öğrencilerimize iş hayatını deneyimle imkânı sunan KO-OP modelimizi daha da geliştireceğiz” dedi. 

“YTÜ, Türkiye’nin yıldızı olarak parlamaya, çevresini aydınlatmaya devam edecek”

Türkiye’nin ilk Temiz Enerji Teknolojileri Enstitüsü’nün Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kurulmuş olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Debik, “Yenilenebilir enerji ve batarya teknolojilerinin tasarım ve test süreçlerinde söz sahibi olmayı hedefliyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik, savunma sanayi, biyomedikal, yapay zekâ ve dijitalleşme gibi alanlarda öncü ve özgün projelere ağırlık vereceğiz. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da inovasyonun adresi olmayı amaçlıyoruz. Uluslararası yeşil kampüs sıralamasını belirleyen Green Metrics’e göre dünyadaki “Sürdürülebilir Üniversiteler” listesinde 63. sıradayız. Hedefimiz ilk 50’de yer almak. Yakın zamanda öğrencilerimizin kampüs içi ulaşımını elektrikli otobüslerle sağlayacağız. Türkiye Yüzyılı’nda deneyimli akademik ve idari personelimizle, hedefleri olan öğrencilerimizle ve 140 bini aşan mezunlarımızla Türkiye’nin Yıldızı olarak parlamaya, çevremizi aydınlatmaya devam edeceğiz. Yeni akademik yılın başarılı, verimli ve ilham dolu geçmesini diliyorum” dedi. 

Tören, Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinin müzik dinletisiyle sona erdi.